• BIST 8876.22
  • Altın 2928.215
  • Dolar 34.2375
  • Euro 37.4474
  • İstanbul 20 °C
  • Ankara 22 °C

Tecavüz ve Evlilik Üzerine...

Av. Sercan Ergen

TECAVÜZ VE EVLİLİK ÜZERİNE…

Sercan Ergen / Ege Hakimiyet Gazetesi

Tecavüzcü ile evlenme olayına tartışma açısından bir katkı vermek gerektiği kanaatindeyim.

Nitekim son günlerde özellikle sosyal medyayı takip ettiğimde inanılmaz yorumlar görüyorum.

Erkek çocuğu ile evlenilecek mi?

Hayvanla evlenilir mi?

Ensest ilişkide baba kızı ile evlenir mi gibi inanılmaz sorular var.

Birde olayı sadece siyasi yönden görüp Atatürk Türkiyesi ne hale geldi diye yazanlar var ki bunlardan bazıları köşe yazarı.

Benim öncelikli kanaatim olayın tamamen insani, ahlaki ve vicdani yönüyle görülmesi gerektiğidir.

Tabi içinde yaşadığımız çağın ve toplumun fiili durumunun da gereklilikleri göz ardı edilmemelidir.

Öncelikle bu düzenleme mülga 765 sayılı ceza yasamızda bulunmaktaydı.

Bu açıdan Atatürk Türkiyesi ne hale geldi serzenişi doğru değildir.

Nitekim 765 sayılı yasa 1926 yılında kabul edilmiştir.

Fakat ülkemizde bir asama kaydedildi ve yanlış hatırlıyor olabilirim 2004 yılında 5237 sayılı yeni ceza yasasının kabulü ile bu düzenleme kaldırıldı.

765 sayılı yasada evlenme ile ilgili bir düzenleme bulunması ne anlama geliyordu,  yasa koyucunun hedefi neydi ona bir bakmak lazım.

Bütün Türkiye nin sapık olma ihtimali tabiki yok.

Yasa yapılırken özellikle Anadoluda erken yasta evlenenler düşünülmüştü.

Biz ülkenin batı tarafında fazla hissetmesekte bugün maalesef hala erken yaşta evlilik bu coğrafyanın bir gerçeğidir. 

Birçok insan hala çocuk denilebilecek 15 yaşın altında evlendirilmektedir. Çocuk denilecek bu yaşta bir de doğum olunca hastaneler veya ilgililer savcılığa bildirmekle yükümlüdürler.

Böyle bir durumda taraflar imam nikahı ile evli olsalar, karı-koca gibi yaşasalar, çocukları olsa dahi koca tecavüzcü olarak hapse girmektedir.

Bugün hala uygulama aynıdır.

Gazetelerde okuduğumuz kadarı ile bugün bu durumda olan 3000 kişinin hapiste olduğu yazılıyor.

Bu uygulamanın evde yalnız kalan eş ve çocuklar açısından mağduriyet doğurduğu da doğrudur.

765 sayılı yasanın uygulandığı zamanda düzenlemenin amacı budur ve çok uzun yıllar madde uygulanmıştır.

Fakat uygulamada düzenlemenin amacı dışına çıkılmış ve tecavüzcü ile evlenildiğinde belirli müddet boşanmamak koşulu ile ceza uygulanmamıştır.

5237 sayılı ceza yasası ile kaldırılmış uygulamanın yeniden getirilmesinin amacı bu açıdan bakıldığında eski yasadaki amaçla aynıdır.

Fakat bunun yapılmak istendiği tarih 21.yüzyılda 2016 yılıdır.

Bu düzenleme gerçekten gerekli midir?

Bunun başka şekilde önlenmesi mümkün müdür?

Son zamanların moda deyimi ile toplumun fiili durumu buysa yasa fiili duruma mı uymalıdır?

Yoksa yasa toplumu modern, insan onuruna ve insan ahlakına daha uygun olan bir mertebeye mi ulaştırmalıdır?

Sorulması gereken sorular bunlardır bence.

Bir kere yasa değişikliği hangi saikle yapılırsa yapılsın bunun sonucunda amiyane tabir ile tecavüzcü ile evlendirilenler olacağı çok açıktır.

Toplum henüz Rahşan affı adı ile bilinen yasanın ne amaçla çıkarıldığı ve fakat sonucunun ne olduğunu unutmamıştır.

Bence öncelikle ele alınması gereken çocuk evliliklerinin önlenmesidir.

Devlet bunu engellemeyi başardığında zaten diğer düzenlemeye büyük oranda gerek kalmayacağı izahtan varestedir.

Fakat devletin refleksi maalesef zor olanı yapmak yerine yasal durumu fiili duruma uydurmak şeklinde ortaya çıkmaktadır.

Nitekim bir diğer adım imam nikahıdır.

2016 yılında Türkiye'nin hala çözülememiş bir yarasıdır.

Halk imam nikahı istiyorsa bu talebin karşılığı elbette olmalıdır.

Fakat bu müessesenin toplumsal yaralar açan bir olayın basamaklarından biri olması da önlenmelidir.

Mesela evlendirme yetkisinin belediyeden alınarak nüfus müdürlüklerine verilmesi ve müdürlükçe hem resmi hem dini nikahın arzuya göre aynı anda yerine getirilmesi sağlanabilir.

Fakat işin neticesi ne olursa olsun gerekli olan etkin bir denetin mekanizmasıdır.

Son olarak 2004 yılında terk ettiğimiz bir düzenlemenin yeniden getirilmesi toplumsal ihtiyaç bahanesine dayansa da  bu çok net olarak bir geriye gidiştir.

Yapılması gereken böyle bir toplumsal ihtiyacı ortadan kaldırmaktır. Bunun için çalışmaktır.

Moda tabirle fiili durumu yasal hale getirmek toplumsal gelişmeye yapılacak katkının önünün kapanması ve ret edilmesidir.

Erken yaşta evlilikler ve imam nikahının bu amaçla kullanılması engellenmelidir.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894